22 Eylül 2016 Perşembe

UFUK ÇİZGİSİNE UZANMAK



Ben ufuk çizgisinde yatay durabiliyorum. Siz yapabiliyor musunuz?
Denize girdiğimde şapada şupada kulaçlar atıp "vay be ne şahane yüzdüm" deyip belli bir derinliğe geldikten sonra kollarımı yana açıp yüzümü ve gövdem göğe bakacak şekilde uzanırım suya. Denizle gök arasında en şahane arafı yaşarım.
Önceleri kulağıma su kaçacak diye debelenir beceremezdim yatay durmayı. Uzun çalışmalar sonucunda başardım. İşte o anlarda insan gerçekten "EUREKA" diye bağırmak istiyor. Arşimet ağabeyimizi de böylece anmış olalım.

Deniz sizi öyle güzel kucaklar ve kaldırır ki, sanki havada asılı kalmış uçuyormuş gibi hissedersiniz. O an denizin yüzünde ufuk çizgisinde, suya teslim olmuş ve bundan acayip keyif alır halde bulursunuz kendinizi.
Soyutlanmışsınızdır. Su kulaklarınızı dış seslere kapatır. Orada sadece gökyüzü, deniz ve siz varsınızdır. Sanki zaman durmuş da siz o zamanın içinde asılı kalmış gibisinizdir. Bence o an ruhu dinlendiren eşsiz anlardan biridir. Her şeyin dışında, kendi içinizde kalmışsınızdır. Deniz şefkatli bir anne gibi sizi koynuna yatırır.


Huzur kolay bulunan bir şey değildir. O yüzden size huzuru hissettiren her şeyi bolca yapın hayatınızda. Ertelemeyin, yaşayın gitsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder